Evet, insanlarım yine çok telaşlı bugün. Bu sabah “eşek” diye bir şeyi yakalamaya çalışmışlar. İmdat, uzun sivri kulakları olan kocaman kahverengi bir köpek gibi düşün dedi. Bir de havlamak yerine “aaa iiii” diye bir ses çıkarırmış. Arka bacaklarına dikkat etmeliymişiz çünkü tekme atabilirmiş ve elma ve havuç yemeye bayılırmış, inanılmaz!

İmdat, insan dostum Peter’ın sabahın erken saatlerinde Dalaman’dan Göcek’e gelirken yolun tam ortasında bir eşek gördüğünü, gözlerine inanamadığını anlattı. Dönüp tekrar bakmak için tepeleri inip çıktığını ve yola vardığında gerçekten de eşeğin orada olduğunu söyledi. Bizim Peter, arabasından inip eşeğe yaklaşmaya çalışmış; ama eşek ondan kaçmış. Ne yapacağını bilemeyen Peter hemen Sina’yı aramış; Sina bu işleri çok iyi bilir. ‘Mmmm’ Yolun ortasında kalmış bir eşek nasıl yakalanır diye o da herkese sormuş; ama bilen yok. – – –

Sonunda birkaç hayvansever polis insanlar gelip yoldan geçen tüm arabaları durdurmuş, eşeği de alıp yol kenarındaki bir ağaca bağlayarak onlara yardım etmişler. –

Eşek başta çok korkak ve üzgünmüş; ama bizimkiler ona birkaç tane elma verince keyfi yerine gelmiş ve başını okşamalarına bile izin vermiş. Murat kamyonetiyle gelip onu almış ve bize yakın bir dağ köyündeki kendi evine götürmüş. Zavallıcık pek iyi durumda değilmiş; ama iyi bir bakım ve sevgiyle kendine gelecektir.

Yani şimdi 230 köpek, 100’den fazla kedi ve bir de eşek olduk. Peter’a mümkünse bir süre yollarda hiçbir şey bulmamasını tembih ettik.

Akkus

Benim ve arkadaşlarımın barınaktaki maceralarını takip edin.