Bu, dostlarım, hepimizin alışık olduğu ve yaşadığı bir hikâye; her gün, her an. İnsan dostların ne kadar kötü olabileceğini, ama yine insan dostlardan gördüğümüz yardım ve iyiliklerle onlara tekrar tekrar nasıl güvendiğimizi anlatan bir hikâye.

Hikâyemizin kahramanı Dostum. Dostum, adeta çöp gibi sokağa atılmıştı. Durumu berbattı ve her yanı pire ve kene denilen ve biz köpekler için çok tehlikeli olan şeylerle doluydu.

Dostum belli ki küflü ekmekten başka bir şey yememişti hayatı boyunca. Ben ve arkadaşlarım küflü ekmek nedir bilmeyiz ama duyduk ki kötü insanlar köpeklerini böyle beslerlermiş. İnanılır gibi değil!

Herneyse… Sina, Dostum’u sevgili veterinerimiz Aynur’a götürdü. Aynur midemiz ağrıdığında, öksürüp tıksırdığımızda bizi iyileştirir. . Aynur, Dostum’un halini gördüğünde şaşırıp kalmış ve ilk iş onu bir güzel tıraş etmiş; o korkunç pire ve kenelerden kurtulması için Vücudundaki bir çok yara bereyi de tedavi etmiş. Dostum’un tipi birazcık değişti tabi; ama en azından artık yemek yiyor ve su içiyor. Aynur, onda anemi diye bir şey olduğunu da söylemişti; iyileşene kadar serum alması gerekti.

Dostum şimdi çok daha iyi. Daha da güzeli iyi kalpli insanlardan birisi onun bu halini görüp onu sahiplenmeye ve evine almaya karar verdi. Yeni yuvasında yeni köpek arkadaşlarıyla çok mutlu olacak eminim.

Kötü başlayan bu hikâye sizce de çok güzel bitmedi mi?

Akkus

Benim ve arkadaşlarımın barınaktaki maceralarını takip edin.