Merhaba Arkadaşlar, bugün hasta bir köpeği nasıl iyilişetirdiğimizle ilgili hepinizin içini ısıtacak bir hikâyem var. –

Birkaç ay önce aramıza Peder adında bir köpek katıldı. Zavallıcık berbat durumdaydı; çok ürkek, sessiz ve korkaktı. O kadar zayıftı ki kemikleri sayılıyordu. Veterinerimiz Aynur onu muayene ettikten sonra uyuz ve leishmania diye bir şeyleri olduğunu söyledi.

İnsan dostumuz Sina, leishmania’nın korkunç bir hastalık olduğunu, gözle görülemeyecek kadar Küçük sinekleriln ısırmasıyla bulaştığını ve tedbir almanın neredeyse imkansız olduğunu söyledi. Üstelik bu hastalığın neden olduğu semptomlar tedavi edilebilse bile hastalığın kendisinin tamamen geçmezmiş ve yakalanan hayvanın hayatı boyunca gözlem altında olması gerekirmiş.

Sina, bu leishmania denilen hastalığın tüm Akdeniz sahilinde sıklıkla görüldüğünü de söyledi. Bu hastalık tedavi edilmezse hayvanlar çok acı çekerek ölürlermiş. Bu hastalık tedavi edilmezse hayvanlar çok acı çekerek ölürlermiş.

Uyuz da parazitlerin sebep olduğu çok fena bir deri hastalığıymış…

Peder’in leishmania ve uyuz durumuna bakılırsa bize gelmeden önce insanları onu çok ihmal etmişler.

Ama bizim Sina ve yardımcıları Peder’e o kadar iyi baktılar ve ona o kadar çok ilaç verdiler ki; o şimdi artık bambaşka bir köpek oldu. –

İnsan dostlarım Peder’in ilaçları için yine o hep duyduğum kelimeleri söylediler… dur bakayım, neydi o? Hah … “Çok Pahalı”

Akkus

Peder, barınağa geldiği gün.

Peder, şimdi… Bambaşka bir köpek.

Benim ve arkadaşlarımın barınaktaki maceralarını takip edin.